Alafranga Kahve Çeşitleri
Alafranga kahve çeşitleri oldukça zengindir ve bu kahve çeşitlerine hemen her gün bir yenisi eklenmektedir…
Kişiden kişiye kahve çekirdeği seçimi ve kahve pişirme usulü değişir. Kahvenin içeriğinde bulunan bir dizi farklı asit de bu seçimde önemli rol oynar. Kahve asiditesi kahve çekirdeklerinin kavrulması esnasında oluşur.
Kahve çekirdekleri uzun süre kavrulduğunda asidite oranı azalır, az süre kavrulduğunda asidite oranı yükselir. Yüksek asidite kahvenin tadını acılaştırır. Orta süreli kavrulduğunda kahve çekirdekleri ideal notalarına ve hoş bir aromaya sahip olur. Genellikle en lezzetli kahvelerin orta asidite oranına sahip kahveler olduğu söylenir.
Kahve çekirdeğinde bulunan belli başlı asitler;
Sitrik asit; yüksek rakımda yetiştirilen arabica çekirdeklerinde bulunur. Asiditesi narenciye meyvelerindeki aside benzer. Kahvenin tadına narenciye aroması katar.
Fosforik asit; daha tatlımsı bir asit olup greyfurt veya mango benzeri bir aromaya sahiptir. Kahvenin tadını tatlımsı yapar.
Malik asit; bazen şeftali veya erik tadında olsa da çoğunlukla elma veya armut tadı daha baskındır.
Klorojenik asitler; kahvenin asiditesinden büyük ölçüde sorumlu olan asittir. Diğer asitlerle kıyaslandığında kavrulma esnasında hızla bozulur. Hafif kavrulmada tadı daha iyi hissedilir.
Asedik asit; sirke asidiyle aynıdır. Düşük seviyede daha hoş bir tat bırakırken yüksek seviyede tatsızlaşır.
Tartarik asit; yüksek seviyede ekşileşirken düşük seviyede üzüm veya şarabımsı notalara kayar zaten şaraba şarap tadı veren de tartarik asittir.
Kinik asit; diğer asitlerin bozunmasıyla üretilen bir asit çeşidi olup midede ekşimeye yol açıcı bir etkiye sahiptir.
Kişinin damak zevkine uygun olarak çiçeksimsi, meyvemsi, küf ya da benzeri aromalı kahveler bulunduğu gibi sade, kıvamlı ve sert kahve çeşitleri de bulunur.
Dünya genelinde en çok tercih edilen kahve çeşitleri:
Süzme (Filtre) Kahve: öğütülmüş kahvenin sıcak su ile demlenmesi yoluyla yapılan kahvedir. Kâğıt ya da metal filtre içine konulan kahve, kaynar suyun üzerine akıtılması ile süzülerek cam kahve kabına dolar. Biraz bekletildikten sonra fincan veya bardaklara konularak servis edilir.
Espresso kahveye nazaran tadı daha yumuşak ve içimi daha rahattır. Eğer Arabica gibi kaliteli bir kahve kullanıyorsanız tadından aromasına ve kıvamına kadar nitelikli bir kahve içersiniz.
Filtre kahve lezzetli bir kahve olması yanısıra enerji verdiğinden ve vücut yağlarını yakmaya yardımcı olduğundan faydalı bir kahve türüdür. Sade veya süt eklenerek de içilebilir. Sıcak içildiği gibi soğuk olarak da içilebilir ancak demleme yöntemleri farklıdır.
Bir fincan filtre kahvede potasyum, magnezyum, B2, B3 ve B5 vitaminleri bulunur. Sade olarak içildiğinde Tip 2 Diyabet, Demans ve Karaciğer rahatsızlıklarına karşı koruyucu özelliği bulunduğu belirtilmektedir.
Yağsız ve kalorisi düşük olduğundan diyet listelerinde de yer alır. Otomatik kahve makinelerinde hazırlanabildiği gibi French Presse kullanılarak da hazırlanabilir.
Espresso: İtalyanların geliştirdiği hızlı bir kahve demleme yöntemi olup tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. Espresso kahve sert ve yoğun bir lezzet içerir. Önemli bir özelliği de fazla bekletilmeden kısa sürede minik fincanlarda içilmesidir.
Espresso yönteminde kahve çekirdekleri Türk kahvesinde olduğundan biraz daha kalın çekilir ve portofiltre denilen minik delikli bir filtre başlığının içine doldurulur.
Makineye takılan bu filtre başlığın içinden basınçla verilen 90 C derecedeki sıcak su 30 saniye içinde minik fincana doldurulur. Bu süre daha kısa ya da daha uzun tutulduğunda kahvenin tadı bozulur.
Köpüğü bol olan bu kahve Türk kahvesine en yakın olan filtre kahvedir. Bu köpük fındık kabuğu renginde ve kıvamlıdır. Espresso kahve tam otomatik ya da yarı otomatik kahve makinesi ile hazırlanabilir.
Esprresso’nun üzerine sıcak süt eklendiğinde Latte kahve, sıcak süt ve süt köpüğü eklendiğinde ise Cappuccino kahve elde edilir. Espresso ’ya sıcak su eklendiğinde Americano, süt, çikolata, dondurma, şurup vb katkı maddeleri eklendiğinde ise Mocha türü kahve elde edilir.
Americano: II. Dünya savaşında Espresso ile tanışan ABD askerlerine bu kahve acı geldiğinden kahvenin üzerine biraz su ilave edilerek tadı yumuşatılmış ve elde edilen kahve çeşidine Americano adı verilmiştir. Günümüzde Americano çeşitleri de oldukça fazladır.
Buz, şeker ve benzeri malzemelerin eklenmesiyle farklı adlar altında da anılmaya başlamıştır. En popüler olan çeşitlerinin başında klasik Americano kahvesinin soğutulup buz eklenmesiyle elde edilen “Iced” türü gelir.
Latte: Espresso bazlı bir kahve türüdür. Espresso kahve ile süt karıştırılır ve üzerine süt köpüğü ilave edilir. Baristalar bu süt köpüğü ile fincan üzerine farklı desenler çizer. Bu tür bir kahve sanat eseri görünümündedir. Latte kahvenin üst köpüğüne yapılan süslemelere Latte Art=Süt Sanatı denir. Ayrıca farklı aromaların kullanılması da bu kahve sanatına dahildir.
Kalp, yaprak, çiçek ve benzeri motiflerin sanatkarane bir şekilde çizilebilmesi için süt köpüğünün uygun kıvamda olması gerekir. Tchibo’nun ünlü baristası Graziano Chess en mükemmel köpüğün “mikro köpük” olduğunu belirtir (2)