Gezegenler Süiti-Gustav Holst
Gustav Holst adında bir İngiliz besteci uzaya ve gezegenlere duyduğu hayranlığı “The Planets” adlı 7 bölümlük orkestra süiti olarak 1914 ile 1916 yılları arasında besteler.
Orkestra prömiyeri ise 29 Eylül 1918 yılında arkadaşı Adrian Boul’un şefliğinde, Londra’daki “Queen’s Hall’” da yaklaşık 250 kişilik davetli bir izleyici kitlesine sunulur.
Gustav Holst gezegenlerin astronomik özelliklerinden ziyade astrolojik özelliklerine ilgi duyar ve astrolojik düşüncenin merkezinde yer alan ilkeye önem verir;
“Yukarıda ne varsa, aşağıda da o vardır” (1)
Bestelediği 7 bölümlük süitinde gezegenlerin karakteristik özelliklerini yansıtmaya çalışır;
1) Savaş Getiren Mars (1914): 7 süit içinde yer alan ilk gezegen Mars, en saldırgan ve vahşi doğayı yansıtan gergin tınılara sahip. Vurgulu ritimler, korno, pirinç fanfarlar ve davul vuruşları ile askeri bir zafer törenini çağrıştırır.
Hızlı ve nabız gibi atan ritimler antik Roma Savaş Tanrısı Mars’ı temsil eder. Holst bu sıra dışı marşı I. Dünya Savaşı patlak vermek üzereyken bestelediğinden savaşın şiddetini ve acımasızlığını vurgular.
2) Barış Getiren Venüs (1914): solo bir korno ve flütlerle yumuşak tınılarla başlar, arp ve solo keman pasajıyla pastel tonlar etrafa bir huzur dalgası yayar. İlk bölümde hâkim olan Savaş Tanrısından bu bölümde Barış Tanrıçasına geçiş sağlanır.
3) Kanatlı Haberci Merkür (1916): üçüncü bölümde tiz arp ve flütlerle ele avuca sığmayan Merkür’ün zıplayan, sıçrayan, sektiren hareketleri hızlı tınılarla verilir. 7 süit içinde en kısa süren bu süitidir. Holst, Merkür süitinin insanın düşünce sürecini yansıttığını belirtir. Merkür aslında en son bestelen gezegendir.
4) Neşe Getiren Jüpiter (1914): Tanrılar Kralı Jüpiter etkileyici ve görkemlidir. Süit coşkulu borularla başlar, kabaran dalgalar halinde valse çağrı yapan yaylılar eşliğinde sürer. Jüpiter süiti etrafa mutluluk ve iyi niyet yayar.
5) Yaşlılığı Getiren Satürn (1915): Holst’un en sevdiği bölüm olduğu söylenir. Yavaş bir açılışla başlar, biraz rahatsız edici tınılarla ağır bir marş havasında sürer. Gerilimli, dramatik, keskin “senkop” tonlamalı akorlar göze çarpar (2)
Müziğin ritmi adeta yaşlılığın insana verdiği tahribatı yansıtan bir ağıta benzer. Ancak sona doğru müzik huzurlu ve olgun bir atmosfer sağlar. Holst bu bölümle ilgili olarak düşüncesini şu şekilde ifade eder;
“Satürn sadece fiziksel çöküşü değil aynı zamanda sıkı deneyimden kaynaklanan bir tatmini de beraberinde taşır”
6) Sihirbaz Uranüs (1915): bir önceki ağır ve kasvetli Satürn ritmi yerini adeta dört nala koşan at gibi coşkulu ve hızlı bir tempoya bırakır. Majör/minör tonaliteleriyle renklenen ürkütücü akorlarla güçlenir. Holst orkestrayı çılgın bir dans, yüksek drama ve türbülansa sokarak dinleyiciyi sarsar. Süitin kapanışı ise girişin aksine sessiz ve tekinsizdir…
7) Mistik Neptün (1915): Holst bu bölümü bestelerken Neptün gibi gizemli bir gezegeni sadece piyanonun temsil etmesini yeterli görmez ve bir org kullanır. Arp ve akıcı yaylı melodilerle birlikte keçe çubuklarla çalınan ziller ve tahta çubuklarla çalınan timpaniler eşliğinde müzik dinleyenleri uzayın derinliklerine çeker.
Holst, son süitine ayrıca kadınlar sesi korusu ekleyerek mistik bir hava katar. Neptün süiti adeta uzayda sessizce kaybolurcasına sonlanır.
Holst, Gezegenler süitini bir bütün olarak 1917 yılında tamamlar ve dünya çapındaki başarısı karşısında şaşkınlığa düşer hatta hayal kırıklığına uğrar. Başarısıyla ilgili şu sözleri sarf eder;
“Her sanatçı başarısız olmak için dua etmelidir”
Açıkçası Holst, Gezegenler süitinin kendisine sağladığı ünden hoşlanmaz. Hiçbir zaman imzalı resmini dağıtmaz, hatta gelen taleplere rağmen bir daha gezegenlerle ilgili bir beste yapmaz.
En sonunda astrolojiden de soğuduğunu söylemesine rağmen ölünceye kadar arkadaşlarının horoskoplarını yorumlamayı sürdürür. Holst’un “The Planets” bestesi ile ilgili olarak astrolojik bağlamda şöyle bir soru aklımıza gelebilir;
Gezegenleri bestelerken niye Samanyolu sisteminin merkezinde yer alan Güneş ve Dünyamızın uydusu Ay’a yer vermez? Bu bilinmese de Güneş sistemimizdeki son gezegen Plüton’u- her ne kadar bugün statüsü tartışmalı olsa da- süitine dahil etmeyiş nedeni bellidir. Plüton 1930 yılında keşfedilir. Gustav Holst ise 1934 yılında vefat eder.
Gustav Holst insanlık tarihine astroloji ile müziği buluşturan adam olarak geçer.
Gustav Holst’un Özgeçmişi: 21 Eylül 1874 yılında Cheltenham- İngiltere’de doğar. Babası profesyonel bir müzisyen, annesi yetenekli bir şarkıcı ve piyanist olduğundan müzikle iç içe büyür. Büyük babası Letonyalı olup St. Petersburg’daki Rus İmparatorluğunun saray bestecisi ve arp öğretmenidir.
Holst henüz sekiz yaşındayken annesini kalp rahatsızlığından kaybedince kardeşi ile birlikte teyzesi tarafından büyütülür. Babası ve teyzesi ile birlikte piyona çalmayı ve beste yapmayı öğrenir. Oldukça mutsuz ve sağlıksız bir çocukluk geçirir. 21 yaşında ilk konserini verir. Ayrıca kiliselerde org çalar ve tiyatro orkestralarında trombon çalan profesyonel bir müzisyen olur.
1905 yılından 1921 yılına kadar öğretmenlik ve müzik direktörlüğü yapar. Bu görevleri esnasında “The Planets” adlı eseri ile birlikte birçok beste yapar (3)
Genellikle araştırmacı ve deneyimci bir besteci olarak tanınan Holst çelişkilerle dolu ilginç bir adamdır. Uzay, gezegenler, astroloji, din, meditasyon, spiritüel konular ve vejetaryenliğe hayranlık duyar. Birçok yönden zamanın çok ötesinde yaşıyor gibidir.
Holst 1913 yılında bir arkadaşı vasıtasıyla astroloji ile tanışır ve gezegenlerden ilham alarak beste yapar. Daha önce bir besteci olarak yaşadığı hayal kırıklığı ve girdiği bunalıma astroloji iyileştirici bir etki yapar.
Holst’un sağ elinde sık sık ortaya çıkan nevrit ağrısı nedeniyle çalışmalarında meslektaşlarının yardımına ihtiyaç duyar. Kolundaki eklem sorunları nedeniyle piyona çalışmalarını sürdürmekte zorlanır ve mecburen beste yapmaya ağırlık verir. Gezegenler süiti ona büyük bir popülerlik kazandırır.
Gustav Holst astrolojiyle yakından ilgilenir. Holst’un kızı İmogen Holst, babasının Alan Leo’nun “Horoskop Nedir?” kitabından etkilendiğini belirtir. Gustav Holst astrolojinin temel kavramlarını öğrendiğinden müziğinde kullanır.
Astrolojiden oldukça etkilendiğinden özel partilerde arkadaşlarına astrolojik sohbetler ve yorumlar yapar. Kozmosun gizemlerine ilgi duyan, kozmos ve insan bağına kafa yoran, filozoflar, bilim insanları, müzisyenler ve sanatçılardan oluşan bir çevre içinde bulunmayı önemser.
1923 yılında bir konser esnasında dengesini kaybederek platformdan baş aşağı düşer. Kazayı hafif atlattığını düşünerek ciddiye almaz ve müzik festivallerini iptal etmez fakat ilerleyen yıllarda bu kazanın öldürücü etkisiyle yüz yüze gelir. Baş ağrıları gitgide çoğalır, emekli olması da sağlığına bir katkı sağlamaz.
“Choral Symphony” ve “At the Boar’s Head” besteleri bu süreçte ortaya çıkar ancak zamanın çok ötesinde olduğundan yeterince anlaşılamaz. Opera sanatçıları onun eserlerine yetişmezken, halk da onun eserlerini fazla zor ve karmaşık bulur.
Gustav Holst’un 1933 yılında sağlığı iyice bozulur. Ağır bir ameliyat sonrası 25 Mayıs 1934 tarihinde hayata veda eder.
Dipnot:
(1) Hermes- Zümrüt Tablette geçen özlü söz. İleride Zümrüt Tabletle ilgili bir yazıya yer vereceğiz.
2) Senkop; müzik notası zayıf bir zamanda başlayıp, kuvvetli bir zamanda devam edip sonra tekrar zayıf zamanda biterse buna “senkop” adı verilir. “Zayıf+ kuvvetli+ zayıf” şeklinde formüle edilir. İstiklal Marşımızda da senkop vardır.
3) Gustav Holst’un “The Planets” süiti astroloji eğitimimin henüz başında bulunduğum 2000 yılında benim müzik koleksiyonuma eklendi.
CSR Symphony Orcchestra (Bratislava)
Adrian Leaper
Suite de Ballet Op.10
1) Mars, the Bringer of War
2) Venüs, the Bringer o f Peace
3) Mercury, the Winged Messenger
4) Jupiter, the Bringer of Jollity
5) Satürn, the Bringer of Old Age
6) Uranus, the Magician
7) Neptune, the Mystic
Kaynakça;
1) Chicago Symphony Orchestra- A beginner’s guide to Gustav Holt’s Tge Planets Suite
2) Classic FM- Gustav Holst-The Planets
3) BBC- Holst: The Planets
4) İndianapolis Symphony Orchestra- Holst: The Planets- İndianapolis Semphony…
5) Nazan Öngiden Müzik Koleksiyonu- Holst The Planets












Yorum Yazın