Eylül Esintisi - Işık Tanrısı Apollon

Işık Tanrısı Apollon

Apollon parlak gün ışığını simgelemekle birlikte Yunan mitolojisindeki Güneş tanrısı Helios ile özdeş değildir. Apollon'un ne adı, ne kökeni ne de taşıdığı nitelikler Güneş tanrısı Helios ile benzeşmez. Apollon adının kaynağı bugüne kadar açıklığa kavuşturulamasa da Yunanca olmadığı bilinmektedir. Apollon adının Hitit yazıtlarındaki "Apulunas" adı ile benzerliğine dikkat çeken görüşler kadar, Etrüsk dilinde ilahları belirtmek için kullanılan Apului- Aplum ya da Aplu kelimelerinin Apollon adının aslını teşkil ettiğini savunan görüşler vardır. Ayrıca Apollon'un yaşadığı Lyka bölgesinin, Hitit çivi yazılarında adı geçen Lukka bölgesi ile aynı olma olasılığını vurgulayan görüşler de mevcuttur. Ancak Yunanlılar kendi panteonlarına dahil ettikleri bu Anadolu kökenli tanrıyı tam olarak kavrayamadıklarından olsa gerek adının başına Phoibos ekini getirmişlerdir. Phoibos;parlak, ışık saçan, aydınlık demektir. Aynı zamanda bu adın Apollon'un büyük annesi dişi Titan Phoibe ile de bir ilişkisi bulunmaktadır. İlyada destanında Apollon'a atfedilen başlıca sıfatlarlar okçu, hedefi vuran, gümüş yaylı ve Lykia'lıdır. Homeros'un destanlarında Lykialı Apollon, Troya kalesi Pergamos tepesinden seslenir ovada savaşanlara...

"Öfkelendi Apollon, Pergamos tepesinden

bağırdı Troyalılara , dedi ki;

Atları iyi süren Troyalılar, atılın ileri,

haydi, kalmayın Argoslulardan aşağı,

onların derileri ne taş, ne demir,

dayanamazlar et delen tunç kargılara..."

İlyada destanında Apollon'un bütün yüreğiyle Troyalılardan yana olduğu açıkça görülür. Apollon sadece Troyalıları tutmaz, Lykialıları da korur. Troya savaşında Akhaları kırıp geçiren salgın da bizzat tanrı Apollon tarafından çıkarılır. Hector ile Akhilleus arasındaki kanlı çarpışmada Apollon adeta Hector'a paravan olur. Ancak baş tanrı Zeus bu savaşta iki tarafın ecelini teraziye koyar, Hector'un eceli ağır basınca o zaman Apollon kendi kaderine terk etmek zorunda kalır Hector'u... 

Apollon'un doğumu bir kral tanrının doğumu sayıldığından Homeros destanlarında "anaks" yani efendi, kral diye nitelenir;

  "...titrer tanrılar tepeden tırnağa

Zeus'un sarayında o bir yürüdü mü,

yaklaşıp parlak yayını bir gerdi mi o,

bütün tanrılar fırlar ayağa." (1)

Apollon, Titan kızı Leto ile Tanrılar kralı Zeus'un oğludur. Tanrı Apollon'un Lykia bölgesindeki Patara'da doğduğu görüşü kadar, annesi Leto'nun, Hera'nın hışmından korunmak için onu Delos adasında Kynthos dağında doğurduğu görüşü de hakimdir. Apollon'u diğer tanrılardan ayıran önemli bir özelliği de yetişkin olarak doğmasıdır. Akıllı ve olgundur. Apollon'a övgüler içeren efsanelerin başında Delos efsanesi gelir. Apollon kültü Delphi'de merkezlendiğinden doğumu şerefine Delos adasında Apollonia festivali kutlanır. Av Tanrıçası Artemis kız kardeşidir. Apollon ve kız kardeşi Artemis'in okuyla ölmek aniden tatlı bir ölüme kavuşmak olarak nitelenir. Tanrıların en ışıltılısı ve en yakışıklısı olan Apollon hiç bir aşk ilişkisinde karşılık bulamadığından yüzü gülmemiştir; Daphne, Kassandra, Marpessa, Hyakintbas gibi... Apollon bir çok ozanın da babası sayılır; Linos, Orpheus, Aristaios gibi... Aynı zamanda adı bir hekim tanrı olan oğlu Asklepios ile birlikte anılır. Adına Lykia denilen o ışık ülkesinde yaşayan Apollon çalgı, ezgi, şiir, dans gibi sanatları esinleyen yaratıcı bir tanrı ve Musa'ların yöneticisidir. İnsanlara şifa veren ve kehanet yetisi bağışlayan Apollon'un Roma mitolojisindeki adı Apollo'dur. Azra Erhat bir Anadolu tanrısı olarak gördüğü Apollon'un üstün niteliklerini şu şekilde tanımlar;

"Apollon; aydın, durgun, ölçülü gücü simgeler. Işıktır. Doğayı görme, varlığı akılla algılama ve akıl yeteneğine dayanan yöntemlerle biçimlendirme gücü ve yeteneğidir. Apollon plastik sanattır ama aynı zamanda da öngörmedir, anlama ve kavramadır. Işığın doğayı bir projektör gibi aydınlatıp karanlık kalan sırlarını çözümlemesidir."

Apollon'un kötülükleri def etme gücü (aleksikakos) bulunduğundan adına pek çok kehanet merkezi düzenlenmiştir. Özellikle Ege kıyıları Apollon tapınakları ile çevrilidir. İyon yapımı en eski ve büyük 4 tapınak Grinyum, Klaros, Didima ve Patara'da bulunur. Troya yakınındaki Thymbralı Apollon tapınağında Helenos, Kassandra ve Laokoon'a kehanet yeteneği verdiği bilinir. Karia soyundan gelen ve kendisi de rahip olan Brankhos'ta Apollon'dan kehanet yeteneği alanlar arasındadır. Apollon, dünyanın göbeği (Omphalos) olarak kabul edilen Delphoi tapınağındaki çukurun üstüne yerleştirilen bir üç ayak üzerine oturan Pythia'ya, çukurdan yükselen dumanlar eşliğinde kehanet yapma yetisi bağışlamıştır. Pythia tıpkı Sibylla gibi tanrı sözlerini ya da buyruklarını insanlara hexametron (2) ile aktarmıştır. Her ne kadar hafızalarda Apollon bir Yunan tanrısı olarak yer etmişse de esasında Anadolulu bir tanrıdır... Halikarnas Balıkçısı'nın deyişiyle;

"Adı bile Grekçe olmayan Apollon, Anadolulu bir tanrıdır [Hrozyny, Civilistaion des peoples Hitites es Subareens adlı kitabının 179-212 sayfalarında ona Apulunas der] Homeros ona Likegenes [Likya da doğdu der]Helenler ve batılılar onun Grek olduğunu ispat yolundaki bütün çabalarına rağmen, Grek değil, Anadolulu olduğunu kabul zorunda kalmışlardır."

Dahası... Sokrates bile böyle buyurmuştur; 

"Biz Zeus'un çocukları değil Apollon'un çocuklarıyız" (3)

              

 

Dipnot;

(1) Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı) muzipçe yaklaşımıyla Homeros için şöyle der;

"Homeros, Olympos Tanrılarını hiç ciddiye almaz, tümüyle alay eder.Tanrılar arasında en az alay ettiği Apollon'dur. Apollon, Olympos'a doğru gider ve dağa yaklaşırken Zeus ve Leto'dan başka bütün tanrılar yerlerinden korkuyla sarsılır, tahtlarından sıçrarlar. Bir yabancı, bir İyon Tanrısı yanaşmaktadır..."

(2) Antik Yunan'da altılı şiir ölçüsüdür. Homeros ve Hesiodos eserlerinde bu ölçüyü kullanmıştır. 

(3) Zeus babanın çocukları olmakla öğünen Helenlere karşı Sokrates'in bu sözleri bir meydan okumadır. Gene Halikarnas Balıkçısı'nın ilginç tespitiyle vurgulayacak olursak;

"Homeros İlyada'yı yazdığı zaman Anadolu'da Olympos tanrılarının modası çoktan geçmişti ki; Homeros onlarla alay edebiliyordu. Belki de İlyada güldürücü bir yazı ya da anlatış olsun diye hazırlanmıştır/ ... bu tanrıları Helenistan o denli ciddiye aldı ki, bu tanrılara inanmıyor diye batının gözbebeği Sokrates'i ve Ay ile Güneş'i  tanrı değil, madde kütlesi sayan Anadolulu, İyon'lu Anaksagoros'ı ölüme mahkum etti."

Kaynakça;

1) Homeros- İlyada Destanı

2) Azra Erhat- Mitoloji Sözlüğü

3) Halikarnas Balıkçısı- Anadolu'nun Sesi

4) Halikarnas Balıkçısı - Anadolu Tanrıları

5) H.Craig Melehere - Luviler

6) Şefik Can- Klasik Yunan Mitolojisi

7) C.Canan Küçükeren- Karia Efsaneleri

8) David Ulansey- Mitras Gizlerinin Kökeni

ÖNCEKİ YAZI Ağlayamamak... SONRAKİ YAZI Gerçekten Seversen...
Kader Tanrıçaları
Kader Tanrıçaları
18.11.2024 12:09:41
Mahşerin Dört Atlısı (Yuhanna'nın Vahyi)
Mahşerin Dört Atlısı (Yuhanna'nın Vahyi)
29.07.2024 15:42:33
Aşk Tanrısı Eros
Aşk Tanrısı Eros
25.02.2024 12:53:09
    1 adet yorum
  • Comment Author
    Adem bakır
    09.06.2020 16:13:26

    Bu arada bildiğimiz kadarı ile Zeus'da Anadolu kökenlidir ve bu nedenle Apollon gibi Truvalılardan yana tavır takınmıştır. Maalesef en güçlü tanrılar Truvalılardan yana olmasına karşın savaşı kaybetmişler.

Yorum Yazın