Başak burcunun Latince adı Virgo (İng.The Virgin) dir. Virgo'nun sözcük anlamı Bakire demektir. Elinde bir demet buğday başağı taşıyan genç kız bu burcun simgesidir. Çoğu tasvirde bu genç kız kanatları olan, adeta yeryüzünde bir melek şeklinde sunulur. Yunan mitolojisinde "Toprak ve Bereket Tanrıçası Demeter" ile kızı "Hasat Bakiresi Persophene", Roma mitolojisinde ise "Toprak ve Bereket Tanrıçası Ceres" bu Bakire sembolizminde önemli bir yer tutar. Başak sembolünün doğa ile bağlantısı son derece güçlüdür zaten Başak burcu da hasat zamanını temsil eder. O doğada hakim olduğu sürece bolluk, bereket ve verimlilik zirve yapar. Buğdaylar olgunlaşır, bağ bozumu yaşanır... Bunun tersi olan kıtlık Başak burcu enerjisinin sekteye uğraması, kısırlık ise top yekun iflası demektir.

Başak burcu (bakire) sembolü temizlik ve saflıkla ilişkilidir ama aynı zamanda hiç cinsel deneyimde bulunmamış -el değmemiş -kız oğlan kız gibi anlamları da bünyesinde barındırır. Steven Forrest' in görüşü belki bu konuya bir açıklık getirebilir;

 “Bakire bütün semboller içinde anlaşılması en zor olanı. Bakireliği deneyimden yoksunluk olarak düşünürüz. Ama o deneyimsizliğin sembolü değildir. Namusluluğun veya cinsel dürtüden kaçmanın sembolü de değildir. Bakire saflığın imgesidir. Onu hiçbir şey sahiplenmemiştir. Hiçbir şeye bağlı değildir. Yine de burada, yeryüzündedir. Dünya mükemmellikten başka bir şey istemeyene ne sunabilir? Bakire ne yapabilir?

Başak’ın nihai hedefi mükemmeliyetçiliktir fakat aradığı saflığı ve mükemmeliyeti gerçek hayatta bulması imkânsızdır. Dünyevi düzen onun idealize ettiği düzen ile taban tabana zıttır. Varsın olsun! O gene de vazgeçmez! Uğraşır, didinir, iğneyle kuyu kazar...  Tanrı vergisi ayrıştırma ve arındırma enerjileri ile kesintisiz, aralıksız çalışır. O modern bir çağa doğmuş olsa da tıpkı eski çağlarda olduğu gibi kalben "kurşunu altına çevirebilme becerisine sahip bir Simyacı" olarak kalır. Başak için simya sadece basit bir metalin nadide bir metale çevrilmesi olayı değildir, bu işlem aynı zamanda ayrıştırma ve saflaştırma safhasından geçen bedenin nadide bir bedene dönüşmesi sanatıdır. Bunu başarabilen Başak sayısı fazla değildir ama başarabilen az sayıdaki Başak'ı aurasından hemen ayırt edebilirsiniz zira zarif bir buğday başağı gibi salınır, altın rengi ışığı gözünüzü kamaştırır. Başak'ın karşısındaki burç Balık'tır ve ikisi aynı ekseni paylaşır. Toprak elementi ve değişken niteliği olan Başak burcu bedenin arınma sürecine hizmet ederken, su elementi ve değişken niteliği olan Balık burcu ise ruhun arınma sürecine hizmet eder. İkisinin işbirliği sayesinde ruh ve beden kirden arınır, pas atar, saflaşır ve birbiriyle bütünleşir.

Başak ve Balık burçları evrenin gönüllü hizmetkârlarıdır. İkisinin ortak teması insanlığa "adanmışlık" tır. Dünyevi planda onların payına düşen sıkıntı, sorun ve sorumluluk biraz daha fazladır. İkisi de dünyanın bitip tükenmez sıkıntı ve sorunlarıyla haşir neşir olur. Bu fani dünyada ikisi de fazlasıyla çilekeştir ama ikisi de içgüdüsel olarak bilir ki;

"Çileye katlanamayan menzile varamaz"