Ay’ın hükmettiği insanlar gizemli ve büyüleyicidir. Su gibi insan ruhuna sızar, gümüş gibi ışıldarlar. Ay’ın yönettiği gümüş metali bir ayna gibi renksiz olup, elektriği geçiren doğal bir iletkendir. Yengeç de sizinle gülüp, sizinle ağlayacak kadar duyarlı ve empatiktir. Merhametli ve yardımseverdir. İyileştirici yönü çok güçlüdür. Bu burcunun kadını da erkeği de doğuştan anaçtır. Size parmak ısırttıracak kadar usta bir aşçı ve derdinize derman olacak sihirli karşımı hazırlayacak kadar da usta bir barmendir. Yengeç'in anaçlığı tanrı vergisi olup fazla kurcalamaya gelmez! Ancak gene Steven Forrest’in haklı uyarısı dikkate değerdir;

 “Anaçlık bu burcun en yüksek ifade biçimi -aynı zamanda potansiyel düşüş nedenidir.”

Çünkü  “Annelik” dünyanın en çileli işidir ve asla çabasız gerçekleşmez. Yengeç kendisini büyütmeden, etrafını büyütmeye kalktığında ağa dolanır, kendini doyurmadan başkalarını doyurmaya çalıştığında gizli açlık çeker ve kendi ihtiyaçlarını karşılamadan başkalarının ihtiyaçlarını gidermeye kalktığında kronik huysuzluğa tutulur. Yengeç çocukluktaki sevgi, ilgi, güven ve onaylanma gibi temel ihtiyaçları karşılanmadığında yetişkin olmakta çok zorlanır. Karşılanmamış çocuksu ihtiyaçlarının farkına varıp bunların sorumluluğunu yüklenmediğinde ise ruhsal gelişiminde duraklamalar olur. Çocukluk çağının emme aşamasına takılıp kalır ve büyüme durgunluğu açığa çıkar. Hazır besleyici ve doyurucu anne sütüne bağımlılık geliştirdiğinde, yetişkinlikte de her şey önüne hazır gelsin diye bekler ve hiçbir sorunu çözmek için uğraşmaz. İnsanlarla olan ilişkilerinde önüne çıkan engelleri aşmak yerine sabırsız ve tutarsız tepkiler verir. Öfkeli, sinirli, alıngan, çabuk küsüp gücenen tavırlarıyla etrafını denetlemeye çalışır. Bazı yetişkin erkek Yengeç'te anne ve eş birbirine adeta bir çengelli iğneyle tutturulmuştur. Ne anadan ne de yardan olmak istemeyen erkek Yengeç, iki dişi enerji arasında sıkışıp kalır. Yok, merak etmeyin durum hiç de öyle dışarıdan görüldüğü kadar vahim değildir! Yengeç erkeği iki kadın tarafından paylaşılamamanın hazzını dünyada başka hiçbir şeye değişmez. Yengeç kadınına gelince onun da bağımlılık konusunda Yengeç erkeğinden aşağı kalır bir yanı yoktur. O da ne annesinin margarinini kullanmaktan vazgeçer ne de annesini vıdı vıdı eleştirmekten geri durur...

Ay mazi ve anıları da yönettiğinden Yengeç enerjisi yüksek olan insanların geçmişle olan bağları çok sıkıdır. Anılara sığınarak yaşamaya meyillidirler. Özellikle gerileme (regresyon)düzeneği kuvvetli olan Yengeç’leri maziden çekip çıkarmak çok zordur. Yengeç eskiyi sever, küf kokusuna bayılır. Bir çoğunun tarih bilinci muazzamdır. Yengeç burcu özellikleri yoğun olan insanlar içgüdüsel olarak biriktirmeye düşkündür. Para harcamaya pek hevesli olmadığından boş bir cüzdanı fakat kabarık bir banka hesabı mevcuttur! Bazıları çeşitli nesne koleksiyonuna meraklıdır. Antikacılığı meslek olarak seçen ya da evlerini adata antikacı dükkânına çevirenler de az değildir. Yengeç burcu veya Ay’ın olumsuz etkiler aldığı bazı durumlarda ise kişi hiçbir şeyi kıyıp atamaz, eline ne geçerse biriktirir, adeta bir çöp toplayıcısına döner ve yaşadığı mekanı da çöp eve çevirebilir. Yengeç genelde açlık-doyumsuzluk-hazımsızlık ekseninde kıvranıp dursa da kendine yeterli olmayı öğreninceye kadar, elde ettiği hiçbir şey ona yeterli gelmez...