
Akhilleus, " gizli ölümlülügü" ile " sahte ölümsüzlüğü" arasındaki içsel çatışmayı şöyle dile getirir; "Bana bir bak! Büyük ve güzel değil miyim? Soylu bir babanın oğlu değil miyim? Ve bir tanrıça doğurmadı mı beni! Ama beni de ölüm ve talihsiz bir kader bekliyor! Ares alacak benim de canımı, Birinin cephede fırlatacağı bir mızrak ya da Yayından çıkacak bir okla beni öld…
Kahraman Akhilleus'un babası Peleus ölümlü bir fani annesi Thetis ise bir deniz tanrıçasıdır. Thetis oğlu Akhilleus'u bir tanrı gibi ölümsüz kılmak amacıyla bir yeraltı ırmağı olan Styks' ın sularına daldırır. Böylece Akhilleus'un gövdesi silah işlemez hale gelirken bir tek ayak topuğu suya değmediğinden en hassas ve ölümcül parçası olur. Bu sırrı gizli kaldığı sürece Akhilleus ölüme karşı güvencededir…
Telefonum çalıyor, Filim güzel miydi??? !!!! Evet, "Sinemadayım" diye mesaj göndermişim. Telefonum çalıyor, Bakanlar Kurulu bile senin kadar toplanmıyor, ne iştir??? !!!!!! Evet, "Toplantıdayım" diye mesaj göndermişim. Nasıl beceriyorum vallahi bilmiyorum! Bu kadarla kalsa iyi hiç tanımadığım insanları beğeniyor, Ya da arkadaşlık isteklerini kabul ediyorum Hem de hiç haberim olmadan! Vallahi masumum... En fena…
- Gel Müneccim başı, seninle çok işimiz var. - Manyak Müneccim deyiniz efendim, herkes bana böyle söyler. - Manyak sözcüğünün gerçek anlamını biliyorlar mı acaba? Neyse!!! Ben Müneccim başı diyeyim. - Nasıl münasip görürseniz efendim, buyurunuz -Sen sıradan bir müneccim değilsin. Adalet beldesinin en yaşlı ve en bilge kişisisin. Üstelik şifacısın, psiko-terapist ve filozofsun. Sen ve Adalet tanrıçası benim baş yard…
"Bir tarafım belki hep çocuk kaldı. Ama bir yandan da erkenden olgunlaştım. Çünkü genç yaşta acı ve korkuyla tanıştım" dedi Audrey. Kitap adı: Zarafet Yazarı: Donald Spoto …